-
1 süretini çıkarmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > süretini çıkarmak
-
2 resmi onaylı suretini çıkarmak
v. exemplify -
3 çıkarmak
1. (-den) entfernen (von D, aus D); Kleidung, Schuh ausziehen; Brille abnehmen; weisen (aus D), hinauswerfen (aus D); Mitglied ausschließen (aus D);b-ni işten çıkarmak jemanden entlassen, jemandem kündigen2. (-den) herausholen; Nagel usw herausziehen (aus D); EL Birne ausdrehen; Formel usw ableiten (von D); MATH subtrahieren, abziehen; Handschrift entziffern; Kopie machen (von D)3. (-e) Truppen landen (in D); Frist verlängern (-den -e von D auf A);piyasaya çıkarmak auf den Markt bringen4. v/t über den Winter kommen; Essen erbrechen, von sich (D) geben; (neues) Modell herausbringen; auskommen (-le mit D); Ausgaben decken; Fell abziehen; Gewässer ausbeuten; Gesetz verabschieden; (-den) Kosten decken; Krieg beginnen; Schuld begleichen; Tote bergen; seinen Unterhalt verdienen; (-i) Zeitung herausgeben; Waren, Produkte ausstoßen, produzieren; seine Wut auslassen (-den an D);büyük para çıkarmak viel Geld verdienen;diş çıkarmak Zähne bekommen, zahnen;haç çıkarmak sich bekreuzigen;-in suretini çıkarmak eine Abschrift G/von anfertigen; jemanden hinstellen, bezeichnen (als A);-i -e çıkarmak jemandem (z.B. die Tochter) vorstellen, vorführen -
4 копировать
kopyalamak, kopyasını çıkarmak, süretini çıkarmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > копировать
-
5 копия
ж1) kopya; suretснять ко́пию с чего-л. — bir şeyin kopyasını / suretini çıkarmak
2) в соч.он ко́пия своего́ отца́ — babasının burnundan düşmüş
-
6 duplicate
adj. çift, iki kat, eş, kopya, yedek————————n. suret, kopya————————v. iki ile çarpmak, kopyasını yapmak, eşini yapmak, tekrarlamak, teksir etmek* * *1. çoğalt 2. çift yap (v.) 3. kopya (n.)* * *1. ['dju:plikət] adjective(exactly the same as something else: a duplicate key.) kopya, suret2. noun1) (another thing of exactly the same kind: He managed to find a perfect duplicate of the ring she had lost.) eş2) (an exact copy of something written: She gave everyone a duplicate of her report.) kopya, suret3. [-keit] verb(to make an exact copy or copies of: He duplicated the letter.) kopya etmek, suretini çıkarmak- duplicator -
7 exemplify
v. örnek oluşturmak, örneklemek, temsil etmek, örnek göstermek, örnek vermek, resmi onaylı suretini çıkarmak* * *örnek ol* * *(to be an example of; to show by means of an example: His originality as a composer is exemplified by the following group of songs.) örneklemek, örnek olmak -
8 პირის გაგაღება
f.kopyalamak, suretini çıkarmaki.kopyalama, suret çıkarma -
9 abschreiben
kopya çekmeksuretini çıkarmak -
10 duplicate
çift; es, benzer,suret; kopya; ikinci nüsha,iki misli yapmak; suretini çikarmak; kopya etmek, teksir etmek -
11 transcribe
kopya etmek, suretini çikarmak; uyarlamak -
12 снимать
несов.; сов. - снять1) almak; indirmek; çıkarmak; sökmekснима́ть паути́ну — örümcekleri almak
снять карти́ну (со стены́) — tabloyu indirmek
снять ры́бу с крючка́ — balığı iğneden çıkarmak
снять кастрю́лю (с огня) — tencereyi ateşten almak / indirmek
снять но́мер с автомаши́ны — arabanın plakasını sökmek
снима́ть су́дно с ме́ли — gemiyi yüzdürmek
2) çıkarmakснять пальто́ — paltoyu (sırtından) çıkarmak
снять сапоги́ — çizmeyi (ayağından) çıkarmak
снять очки́ — gözlüğünü çıkarmak
3) kaldırmakснима́ть оса́ду — muhasarayı kaldırmak
снима́ть арест на иму́щество — юр. haczi kaldırmak / fekketmek
э́тот запре́т снят — bu yasak kaldırıldı / kalktı
снять печа́ть — mührü açmak / fekketmek
снять с себя́ отве́тственность — sorumluluğu üstünden atmak
5) almak; soymakснима́ть пе́ну — köpükleri almak
снима́ть сли́вки с молока́ — sütün kaymağını almak
снима́ть грим — makyajını silmek
снима́ть шку́ру с овцы́ — koyunu yüzmek
снима́ть ко́жу с апельси́на — portakalı soymak
6) devşirmekснима́ть я́блоки — elma devşirmek
снима́ть после́дние помидо́ры — domatesi bozmak
снима́ть урожа́й — ürün kaldırmak
снима́ть бо́льший урожа́й с той же пло́щади — aynı toprak / alan üzerinden daha fazla ürün almak
7) воен. çekmekснять полк с грани́цы — alayı huduttan çekmek
8) görevden almak; işten çıkarmak ( увольнять)снять кого-л. с рабо́ты / с занима́емой до́лжности — görevinden almak
судья́ снял его́ с соревнова́ний — hakem onu diskalifiye etti
9) kaldırmak; geri almakснять свою́ кандидату́ру — adaylığını geri almak
снять пье́су с репертуа́ра — oyunu sahneden kaldırmak
10) almak, çıkarmakснима́ть ко́пию с докуме́нта — belgenin suretini / kopyasını almak / çıkarmak
снима́ть ка́рту ме́стности — arazinin haritasını almak
снима́ть отпеча́тки па́льцев — parmak izlerini almak
11) resim çekmek / çıkarmak; filme almak ( на киноплёнку)снима́ть фильм — filim çekmek
сними́ нас — resmimizi çek
сце́на, кото́рую они́ снима́ли кино — çevirdikleri sahne
12) tutmakснима́ть да́чу — yazlık tutmak
13) ( в карточной игре) kesmek••снять показа́ния с кого-л. — birinin ifadesini almak
как руко́й сня́ло́ — birebir geldi
холо́дная вода́ как руко́й снима́ет уста́лость — soğuk su yorgunluğa birebirdir
снима́ть боль — ağrıyı kesmek